Tiyatro: Kâğıt 1 - "Doğumgünü Partisi"

Bu sayfada, ünlü tiyatro yazarı Harold Pinter'ın Doğumgünü Partisi isimli kitabından alıntılanan bu kesit hakkında örnek bir öğrenci yanıtını inceleyeceksiniz.
Örnek öğrenci yanıtı:
Harold Pinter’ın Doğum Günü Partisi adlı oyunundan alınan bu kesitte, yazar; iki kişi arasındaki çatışmayı gündelik diyaloglar ve sessizlikler aracılığıyla oyunlaştırmıştır. Pinter’ın karakterler arasındaki iletişimsizliğin ve duygusal mesafenin ortaya konulması için kullanmış olduğu diyalog yapısı, sessizlikler ve alt metinler; metindeki çatışmayı görünen yüze çıkaran temeldeki unsurlar olarak öne çıkmaktadır. Yüzeyde oldukça sıradan ve basit görünen diyalogların alt metninde, karakterler arasındaki anlaşmazlık ve huzursuzluk derinleşmektedir. Bu çözümlemede, Pinter’ın iki karakter arasındaki çatışmayı nasıl biçimlendirdiği ve dramatik etkiyi nasıl kurduğu incelenmektedir.
Pinter’ın oyunlarında sıradan konuşmaların altında gizlenen gerilim ve çatışma önemli bir dramatik teknik olarak öne çıkmaktadır. Doğum Günü Partisi kesitinde de bu teknik açık bir şekilde görülmektedir. Petey ve Meg arasındaki diyalogların yüzeyde basit ve gündelik olması, aslında karakterlerin duygusal durumları ve çatışmalarını gizleyen bir perde görevindedir. Meg’in ısrarla Petey’e "Sen misin?" diye sorması, Petey’in buna kısa ve doğrudan cevaplar vermesi; yüzeyde sıradan bir konuşma gibi görünse de alt metinde Meg’in ilgi-onay arayışını ve Petey’in bu taleplere karşı duyarsızlığını gösteren bir unsurdur. Bu tiyatro kesitinde, Meg’in soruları ve Petey’in kısa ve isteksiz cevapları, taraflar arasındaki iletişim eksikliğini doğrudan okuyucuya yansıtmaktadır. Meg, Petey’in varlığını ve dikkatini teyit etmeye çalışırken, Petey’in geçiştirici cevapları onun bu çabasını karşılıksız bırakmaktadır. Bu durum, her iki karakter arasındaki duygusal mesafeyi ortaya koymakta olan temel bir çatışma biçimidir. Verilen kesitte Pinter, karakterler arasındaki gerilimi doğrudan sözlü bir tartışma ile değil, karakterlerin gündelik ve sıradan diyalogları arasındaki boşluklarda yaratmıştır. Bu yüzden, bu çatışmanın oyunlaştırılmasında sessizlik ve duraksamalar önemli bir teknik olarak öne çıkar. Pinter’ın tiyatrosunda sessizlikler, genellikle karakterlerin söylemek istedikleri ama dile getiremedikleri duyguları ve düşünceleri temsil etmektedir. Kesitte de Meg’in sorularının ardından gelen sessizlikler tarafından, Petey’in Meg’in duygusal taleplerine nasıl kayıtsız kalmakta olduğunu ve bu durumun Meg için nasıl bir boşluk yarattığı gösterilmektedir. Sessizlik, doğrudan bir gerilim yaratırken, aynı zamanda karakterlerin duygusal olarak birbirlerinden kopuk olduklarını da ima etmektedir. Pinter, sessizlikleri kullanabilme biçimi sayesinde çatışmayı yüzeyden alıp alt metinlere indirip anlam derinliği sağlamıştır.
Pinter’ın diyaloglarda yarattığı çatışmayı güçlendiren diğer bir unsuru ise karakterlerin eylemleri olarak gözükmektedir. Petey’in sürekli gazetenin arkasına sığınması, Meg’in ise Petey’in ilgisini çekmek için sorular sorması tarafların farklı ihtiyaçlarını ve beklentilerini yansıtmaktadır. Petey’in gazete okuması, onun iletişimden ve yüzleşmeden kaçışını temsil etmekte olup Meg’in soruları ve kahvaltı hazırlama çabası ise onun Petey ile bağ kurma isteğini simgelemektedir. Bu durum, karakterler arasındaki temel çatışmayı açığa çıkarmaktadır; Meg duygusal yakınlık ve onay ararken, Petey bu taleplerden kaçmaktadır. Meg’in kahvaltı hazırlaması ve Petey’in bunu kabul etmesi bir uzlaşma gibi görünse de, satırlar arasında bu eylem karakterler arasındaki dengesiz ilişkinin yansımasıdır. Meg’in “Biliyordum güzel olduğunu” ifadesi, onun Petey’in memnuniyetini sağlamak için gösterdiği çabayı ve Petey’in tepkisini kazanma arzusunu gözler önüne sermektedir. Petey’in “Çok güzel” diyerek cevap vermesi ise ön planda bir uyumu sezdirse de, bu uyumun altındaki duygusal mesafe okuyucuya belli edilmek istenmektedir. Bu çatışma durumu, karakterlerin konuşma tarzında da kendini belli etmektedir. Meg’in sürekli sorular yöneltmesi, Petey’in kısa ve kaçamak cevaplar vermesi; taraflar arasındaki iletişim dengesizliğini ortaya konulmuştur. Meg’in “İyi mi haberler?” sorusuna Petey’in “Kötü değil” diye cevap vermesi, iletişimin yüzeyde kalmasına neden olur ve derinlik kazanmasını engeller. Pinter, bu teknik ile birlikte; çatışmayı doğrudan bir tartışma veya gerilim anı üzerinden değil, gündelik konuşmaların içine yerleştirerek kullanmıştır. Pinter’ın bu çatışmayı oyunlaştırma biçiminde atmosfer yaratımı da önemli bir yer tutmaktadır. Diyalogların arasındaki sessizlikler, karakterlerin boşluk duygusunu ve anlaşılma isteğini güçlendirirken, atmosferde genel bir belirsizlik ve huzursuzluk havası yaratır. Meg’in sürekli Petey’in varlığını teyit etme isteği ve Petey’in sessizliği, bu belirsizliği ve duygusal boşluğu pekiştirmektedir.
Harold Pinter, Doğum Günü Partisi oyununda iki kişi arasındaki çatışmayı oyunlaştırırken; sıradan ve gündelik diyalogların içine yerleştirdiği sessizlikler, kaçamak cevaplar ve rutin eylemlerden yararlanmıştır. Meg’in duygusal yakınlık kurma çabası ve Petey’in kaçamak tavırları, taraflar arasındaki iletişim dengesizliğini ve duygusal kopukluğu gözler önüne sermiştir. Pinter’ın sessizlikleri ve alt metni ustaca kullanması, çatışmayı yüzeye çıkarmadan seyirciye hissettirmesi, bu oyunun dramatik etkisini arttırmıştır. Yüzeyde sakin ve sıradan görünen diyalogların altında derin bir huzursuzluk ve gerilim yatmakta olup, Pinter’ın oyun yazarlığındaki ustalığını göstermektedir.
Öncelikle öğrencilerin Kâğıt 1 ölçütlerine göre öğrenci yanıtını değerlendirmelerini isteyiniz.
A Ölçütü: Anlama ve Yorumlama
- Aday, metne yönelik ne kadar iyi bir anlayış sergiler ve çıkarımlara yönelik ne kadar mantıklı sonuçlara varır?
- Fikirler, metne yönelik referanslar tarafından ne kadar iyi desteklenir?
B Ölçütü: Analiz ve Değerlendirme
- Aday, metinsel özelliklerin ve/veya yazara ait tercihlerin anlamı nasıl şekillendirdiğine dair ne düzeyde analiz ve değerlendirme sunar?
C Ölçütü: Odak ve Organizasyon
- Fikirlerin sunumu ne kadar iyi düzenlenmiş, kapsamlı ve odaklanmıştır?
D Ölçütü: Dil
- Dil ne kadar açık, çeşitli ve doğrudur?
- Üslup ve tarz tercihi ne kadar uygun? (Bu bağlamda “üslup”, adayın analize uygun kelime haznesi, ton, cümle yapısı ve terminoloji gibi unsurları kullanımını ifade eder.)